2 Eylül 2014 Salı

Haydi İzmir Fuarı`na !

Yeniden Merhabalar :) Bugünkü kısa yazımda fuardaki etkinliklerden bahsetmek isterim. Küçüklüğümde fuar demek, çarpışan araba demekti, hey gidi...Şu an ise derdim nerede ne etkinlik var, kimin konseri var. 
Bu yılki fuar etkinliklerinden favorim olanı ise düzenlenen film gösterimleri. Kış Uykusu`ndan tutun da Selvi Boylum Al Yazmalım gibi klasik filmler de program kapsamında. İzmir Sanat`ta gösterilecek filmlerin tümü ücretsiz ve davetiyeli. Davetiyeler filmlerden önce İzmir Sanat`tan temin edilebilir. 
Film gösterimi harici, revaçtaki diğer etkinlik ise Çim Konserler. Yeni Türkü ve Irem Derici, gözüme ilk çarpanlar arasında.
Lafı fazla uzatmadan ayrıntıları bulabileceğiniz linki paylaşıyorum hemen :) Herkese iyi seyirler ve eğlenceler :))

http://izmir.gen.tr/fuar2014.htm

28 Ağustos 2014 Perşembe

En Pratik French Yapımı

Uzuuun bir aradan sonra yeniden merhabalar. Evet gerçekten çok uzun bir ara oldu. Yüksek lisans koşturmacalarımı ve ufak bir sağlık problemini atlattıktan sonra bilgisayar başına oturabildim. Bu arada merak edenler için (:D) çiçeği burnunda bir master öğrencisiyim artık. 
Lafı fazla uzatmadan hemen konuya girmek gerekirse, French oje yapımıyla ilgili bu tekniği, ne zamandır paylaşmak niyetindeydim. Bu arada klasik French (beyaz-rakı beyazı) renkleri benim pek hoşuma gitmediğinden pudra rengi üzerine siyah French yapacağım bugün. Denemeyenlerin ya da siyah French mi olurmuş diye düşünenlerin de hoşuna gider umarım. E hadi başlayalım o zaman !! :)



Öncelikle baz rengim Flormar 305 Numara. Rengin tam anlamıyla kendini gösterebilmesi için, her ojeyi istisnasız 2 kat sürerim. hatta bu oje için 3 kat bile sürebilirsiniz. 


Oje tamamen kuruduktan sonra şimdi işin can alıcı noktasına geldik. Klasik French uygulamalarını unutun bu an. Şimdi ihtiyacımız olan, herhangi bir markanın siyah ojesi. markanın gerçekten önemi yok ama ben bu uygulama için Flormar QD10 Black Minimalism Quick Dry ojeyi kullandım. 
Oje fırçasına bir miktar oje aldıktan sonra bunu avuç içimize mümkün olduğu kadar düz bir çizgi halinde sürüyoruz. Bakınız : 


Sonra, sürdüğümüz oje kurumadan, diğer el tırnaklarımızı sırasıyla, sürdüğümüz siyah oje çizgisinin altına doğru iterek, tırnak şeklimiz boyunca sağa ve sola hareket ettirerek siyah ojeyi, tırnak ucumuza sürmüş oluyoruz. 


Tabi ben fotoğraf düzgün olsun diye uğraşmaktan biraz orantısız sürmüş olabilirim, ona takılmayın siz :D  En son aşamada tırnaklarımız şu hale geliyor.


Bu da daha önceki bir zamanda yaptığım uygulama : 


Umarım faydalı bulmuşsunuzdur, her türlü yorum, soru ve öneriye açığım ! Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, Hoşçakalıııın :)




2 Ağustos 2014 Cumartesi

Favoriler-Vazgeçilmezler

Yeniden Merhabalar ! :) Tanışma yazısının ardından ilk post'um ile buradayım. Aklımda bir sürü konu ve fikir olmasına karşın henüz fotoğrafları tam olarak ayarlayamadığımdan, favori makyaj ürünleriyle başlamak istedim, umarım faydalı bulursunuz, e başlayalım o zaman :)



  1. Catherine Arley Silky Touch Pudra - 6 numara - 6.50 tl.
  2. Elite Terracotta Allık - 51 numara - 12 tl.
  3. Rival de Loop Young Stick Kapatıcı - 01 vanilla - 4.50 tl
  4. Nivea Dudak Balımı - Cherry - 7 tl.
  5. Rival de Loop Likit Eyeliner - 5.50 tl.
  6. Rival de Loop Superstar Maskara - 11.90 tl.

Toplu görünüm ve fiyatlarını yazdıktan sonra gelelim performans kısmına :

İçlerindeki en en favori ürünüm Catherine Arley Pudra. Oldukça yağlı bir cilde sahip olmam nedeniyle fondöten kullanamıyorum, cilt makyajına kusurları kapattıktan sonra direkt bu pudrayla bitirişi yapıyorum ve gerçekten çok memnumun, hem kapatıcılığından hem de matlığından. Öyle ki liseden beri hiç değişmedi tercihim. Ben 6 numarasını kullanıyorum fakat 1'den 7'ye kadar çeşidi var. 
Catherine Arley pudralarını genelde küçük kozmetikçilerden temin edebilirsiniz, ilgilenenler için Küçükpark'ın girişindeki küçük parfümericiler son derece uygun. Ayrıca bu pudranın bana göre şöyle bir artısı daha var : Bilenler bilir bu ürünün 6,5 numaralı pudrası 2 renkli. Yani bir tarafı daha bronz. 'Eyvah şimdi tenimin rengi koyulaştı ekstra bir pudra daha almam gerek' derdinden sizi kurtaracak ve fazla para harcamanıza gerek kalmayacak :) Fiyat-kalite dengesine baktığımızda kesinlikle çantanızda bulunması gereken bir ürün :) şöyle elimin üzerinde göstermem gerekirse : 



İkinci sırada ise allık olarak kullandığım Elite'in 51 Numaravar. Allıkta çok fazla canlı renk kullanmayı sevmiyorum, daha toprak veya az renk veren pembe çeşidi tercih ediyorum. İlk dokunuşta çok fazla renk verdiğini söyleyemem fakat ben sadece 2-3 pıt dokundurduğum için memnunum.



Üçüncü sırada vazgeçilmezlerimden biri olan Rival de Loop'un 01 numaralı kapatıcısı var. Göz altlarımdan hiç memnum olmadığım için adeta bir kurtarıcı gibi. Rival de Loop ürünlerini Rossman'larda bulabilirsiniz ki benim favorim Kemeraltı Rossman. Çünkü hem daha çok çeşit var hem de alan olarak daha büyük, öyle sıkış tıkış alışveriş yapmıyorsunuz. Kapatıcılığı gayet iyi, üstelik zaman geçtikçe yağlanma yapmıyor.


Dördüncü sırada ise artık efsaneleşmiş bir ürün var : Nıvea Cherry Dudak Balımı :) Pek çok kozmetikçide veya arkadaşlarımda gördüğüm rujları beğenmeme rağmen gidip aldıktan sonra o renkler bende güzel durmuyor nedense, ya da ben öyle düşünüyorum. Ruj olarak bordoyu çok sevmeme rağmen hiçbir zaman öyle koyu bir rengi süremedim, rujları alıyorum ve maalesef öylece kalıyor odamda :( O yüzden az renk ve ışıltı veren Nivea'yı recih ediyorum. 


Sondan bir önceki ürünüm ise yine Rival de Loop'un likiti eyeliner'ı. Jel eyeliner'ları pratik bulmadığım için likit olanlar benim için uygun. Çok fazla bir performansı olmasa da orta sayılabilecek bir eyeliner. Yalnız benim kullanımımdan mıdır bilemiyorum ama kirpik diplerimde kurumaya neden oldu birkaç defa, bilmenizde fayda var. 


Son olarak ; sonunda aradığım maskarayı buldum dediğim bir üründen bahsetmek isterim : Rival de Loop Super Star Maskara. Fırça kılları oldukça sık ve kalın. Fiyatına göre daha üstün bir performansa sahip, kesinlikle tavsiye olunur :)


 Maskara sürerken daha kıvrımlı ve hacimli kirpikler için bir kaç ipucu belirtmek isterim :
  • Maskaranızı kirpik diplerinden uca doğru sürerken zigzag hareketler yapmanız, fırçanın kirpiklerinizi daha iyi kavramasını sağlayacaktır.
  • Ayrıca ilk katı sürdükten sonra 1-2 dakika bekleyip 2., ve yine 1-2 dakika bekleyip 3. katı sürerseniz çok daha yüksek bir performans alabilirsiniz :)
  • Son olarak ise doğru bilinen bir yanlıştan bahsetmek isterim. Ürünü fırçaya daha fazla alabilmek için yaptığımız, fırçayı maskaraya art arda sokup çıkarma işlemi sırasında maskaramızın içine fazla hava girer ve bu da maskaramızın kurumasına neden olur :( 
Nacizane favorilerimi tek tek anlatmış bulunmaktayım, yorum, öneri ve tavsiyelerinizi bekliyorum.Umarım faydalı olabilmişimdir :) Şimdilik hoşçakalın :))








İlk Yazım :)

Herkese merhaba ! :) Öncelikle uzun zamandır düşündüğüm fakat bir türlü gerçekleştiremediğim blog açma eyleminin ilk adımını atabildiğim için çok mutlu ve heyecanlıyım tahmin edersiniz ;) Blog ismi konusundaki düşüncelerimi bir nihayete vardırdıktan sonra en iyisinin `yaşam blogu` olduğuna karar verdim. Bu isim çoğu kişiye iddialı gelebilir, fakat buradaki amacım belli başlı konulara odaklanmak istemem yerine, her telden her demden paylaşımlar ve karşılıklı deneyimler paylaşmak istemem sebebiyle seçilmiş olmasıdır :) Çünkü sadce makyaj ve bakım konuşmayacağız, çeşitli pratik bilgiler, tesadüfen de olsa keşfettiğimiz mekanlar ve daha nicesi olacak :D

Kendimden biraz bahsetmem gerekirse, taze üniversite mezunu, oraya buraya yüksek lisans başvurularıyla uğraşan bir vaziyet içerisindeyim. Küçüklükten beri dilime doladığım `ne evlencem ben ya 30 yaşıma kadar okurum :D` geyiği, şu sıralar geyik olmaktan çıkmış ve tam gaz hayatın bir gerçeği olarak önümde durmakta :D Bu gerçeğin yanı sıra tam bir kış çocuğu olmam dolayısıyla sıcaklarla başım fena halde dertte. Çoğu insanın aksine, bahar geldi şimdi gezme tozma ve gönül yaylarının gevşemesiyle insanların daha pozitif ve dışa dönük olmaları, bende `off bi yere de gidilmez şimdi bu havada, klima var mı gitceğimiz yerde ?` vb. cümleler kurmama ve yeme düzenimin bozulmasına neden oluyor :( Belki de bu yüzden, hep güneşin daha az goründüğü ve gri havaların hakim olduğu kuzey enlemlerinde yaşama isteğim gün geçtikçe artıyor.

İlk yazı için uzun mu oldu yoksa kısa mı bilemiyorum :) Dilim döndüğünce kendimden ve blog amacımdan bahsetmeye çalıştım :) Nasılsa arayı fazla açmadan daha çoooook konudan bahsedip, birbirimizi tanımaya ve anlamaya çalışacağız. Şimdilik benden bu kadar, en kısa sürede görüşmek üzere, kendinize çok çok iyi bakın ! :)))